Firmamız babam Hasan Onalt tarafından 1985 yılında alçı üretimi yapmak
üzere kuruldu. Sanayiciliğin,
teknolojinin, ithalatın olmadığı dönemlerde Mesarya Alçı ünvanıyla, Aslanköy'de 400 metrekarelik bir
imalathanede o günkü koşullarda üretime başlandı.
O dönemde yapılar kerpiçten yapılıyordu, alçı kullanılıyordu; iç ve dış cephelerde bundan dolay alçı
üretimimize ciddi bir rağbet vardı.
1999 yılına gelindiğinde ise alçı revaçtan düştü; Avrupa standartlarında beton yapılar, çelik binalar tercih edilmeye başlandı. inşaat sektörü hızla gelişiyordu; bizler de bu gelişmeleri yakından takip etmek üzere 1990'lı yıllardan itibaren Ar-Ge çalışmalarına başladık. Rakip analizleri yaptık; Kıbrıs'ın durumunu, dünya pazarındaki konumunu göz önünde bulundurarak nitelikli ürün üretmek için daha çok odaklanmaya başladık.
Adanın dört tarafı denizle çevrili olduğundan ısı yalıtımı, küflenme, yosunlanma, sıva dökülmeleri gibi sorunlar yaşanıyordu ve bunlar sadece alçı gibi yapı malzemeleriyle çözülemiyordu. Çimento esaslı ürünlere ihtiyaç duyuluyordu. O dönemde üretimi dünyada yalnızca birkaç noktada yapılan çimento esaslı Kule Sıvateks ve Satenteks adlı iki ürün ürettik.
Tabii, markamızın sektöre giriş adı Kule idi. Markamızın ilk ürünleri de bahsettiğim gibi Sıvatex ve Satentex isimli çimento esaslı sıva malzemeleriydi. Düşünün ki o yıllarda Türkiye'de bile çimento esaslı sıva ürünleri yoktu, alçı bazlı karışımlar revaçtaydı. Sonrasında da çimento esaslı üçüncü el sıvalar üretmeye başladık. Geçmişte bildiğiniz gibi sarı kum, kum, çimento kireç karışımdan standart üretimi olmayan sıvalar yapılıyordu. Bizler bu karışımı her bir torba aynı standartta olacak şekilde paketleyip kısa sürede adanın her tarafına göndermeye başladık. Öyle ki 90'lı yıllardan bahsediyoruz; o dönemde yapı market yoktu, nitelikli ürün satışı çok düşüktü. Genellikle ekonomik ürünler üzerine odaklanılmış, fiyatların ekonomik olmasına dikkat edilmişti, kar marjı da oldukça düşüktü. Keza yapı market ve hırdavat kanalı da yeni gelişiyordu. Yine o dönemde Kıbrıs'ta müşterinin adresine hızlı teslimi ilk defa bizler yaptık. Adanın her bir yanına günlük siparişler almaya başladık. Sistemli bir şekilde ürünlerin bulunurluğunu sağlamış olduk. Sonraları çimento esaslı ürünler daha da nitelik kazandı; bunun üzerine Avrupa'daki fuarları gezdik, rakip analizleri yaptık ve Kıbrıs'taki en büyük yapı sorunu olan nemlenme, küflenme ve sıva dökülmelerine karşı Kule Eurotex adlı ürünü icat edip üretmeye başladık. Avrupa standartlarında bir ürün yarattık. Kolay uygulanabilen, su geçirmeyen, yavaş yavaş kuruyan, kılcal çatlak oluşturmayan, trifil yapılan ve en az 20-25 yıl duvarda özelliği bozulmadan duran bir malzeme yaptık. Öyle ki bizler torbada değil duvarda kalite ve ekonomi sağladık. Bunu da seminerler halinde, bölge bölge gezerek insanlara anlattık. Ürünümüz kısa zamanda hem bayi hem de halkımız tarafından çok sevildi. Elbette bununla sınırlı kalamazdık, sonrasında bugüne kadar 21 çeşit dış, 19 çeşit iç cephe sıvası ürettik.
90'lı yıllar biterken iç ve dış cephe sıva, su izolasyonu gibi alt yüzey malzemelerinin hemen hepsini ürettiğimizi fark ettik. Artık üst yüzey malzemelere geçmemiz gerektiğine karar verdik. Böylelikle boya sektörüne girdik; 2000 yılında isim arayışındayken de Kıbrıs'ın kaleleri meşhur olmasından ve Kıbrıs'ın Türkiye'nin bir kalesi olmasından dolayı Maserya Alçı markamızı Kale Grup adını altında toplamayı kararlaştırdık. Kale Boya isminde bir tescil aldık. "Kale gibi sağlam!" düşüncesi ile yola sıktık. Boya sektörüne gireceğimiz zaman sektörde çoğunlukla ithal ürünler vardı, küçük bir pazar payına sahip de birkaç tane yerli marka vardı. Rakiplerimizi inceledik, hem piyasa analizi hem ürün analizi yaptık. Bu analizler sonucunda yurtdışı ürünlerin örtücülüğünün yetersiz olduğunu, solma ve dökülmelerin meydana geldiğini ve Kıbrıs iklimine uygun olmadığını belirledik. Biliyorsunuz ki Kıbrıs'ta gece ve gündüz sıcaklık farkının ısı farkı betonda belli genleşmelere neden olur; bunu absorbe edebilen ürünler ve boyalar üretilmeliydi, bu sebeple daha bize özgü ürünlere yöneldik. Kale ürünlerini bu motivasyonla oluşturduk; duvarda ekonomi sağlayacak, yıllara meydan okuyacak ürünler ürettik. Üretimin hemen ardından ürünlerimizi Kale Boya adı altında bayilerimize sunduk. Çok hızlı yol aldık, Ar-Ge, Ür-Ge ve kalite kontrole çok önem verdik. Bünyemize vasıflı elemanlar kattık, bunun yanında Kıbrıslı gençlerimize iş olanağı sağladık. Kale Boya şu an için %70'lik pazar payı, 206 bayisi ve 1768 eşit ürünle boya ve yapı kimyasallar pazarının en büyük oyuncusu haline geldi.
Gelişen teknolojiyle akıllı binalar yapılmaya başlandı, dış cephelerde kombin sistemler kuruldu. Gerek Almanya gerek İtalya'da boyayla kombin sistemler, metal aksamlar, alikobont sistemler, cephe kaplamaları, silikon cepheler kullanılmaya başlandı. Kıbrıs'ta da metal üzerine çok büyük yatırımlar yoktu, genellikle ithal ürünler kullanılıyordu. Bu noktada eksiklik gördük ve bir pazar arayışına girdik. Bununla beraber 2011 yılında çelik profil ve boru üretimi yapmaya başladık. 2012 yılında eps köpük ve sandviç panel üretimi tesisimiz devreye girdi. 2013 yılında çelik hasır tesisimiz devreye girdi. Bu şekilde yatırımlarımız devam etti; öyle ki şimdilerde 11 üretim tesisimiz bulunmakta. Aslanköy'de 138 bin metrekarelik üretim alanımız ile temelden çatıya ürünler üretip çözümler sunuyoruz. 2017 yılından bu yana da ihracata ağırlık verdik. Gezdiğimiz pazarlarda ürünlerimizi satmaya başladık, yurtdışı ihracat ekibimizi kurduk. 2017 yılında boya sektöründeki global firmalar Türkiye'deki üreticileri satın almaya başladı; o sıralar Türkiye'de boya sanayisine 50-55 yılını vermiş olan ÇBS Boya'nın marka satışı gündemdeydi. Uzun pazarlıklar sonucu ÇBS Boya markasını satın aldık. ÇBS markasını global pazarda, Kale markasını ise Kıbrıs'ta kullanmaktayız. Böylelikle farklı pazarlara farklı reçetelerle giden çift markalı üretim sağlamış olduk. Ancak her ikisinde de TSE ve CE belgeli, A sınıf kalitede ürünler üretmekteyiz.
Tabii ki, boyada ciddi anlamda fonksiyon isteyen bir tüketici söz konusu. Antibakteriyel, küf ve yosun barındırmayan, silinebilen ürünler talep edilmekte. Bu talebe cevap verebilen orta-üst grup bir ürün skalamız mevcut. Yine günümüz koşullarında neme dayanıklı ürünlerin olması da çok önemli, zira eski binalarda yalıtım sorunu nedeniyle küflenme ve yosunlanma olabilmekte. Bizler birçok değişkeni göz önünde bulundurarak üretim sağlamaktayız, sanıyorum ki bizleri tercih sebebi kılan da bu. Yine dünyada bir ilki gerçekleştirip renkten kaynaklanan fiyat farkını ortadan kaldırdık. Düşünün ki evinizi boyayacaksınız ve binlerce renk alternatifi var. Koyu renklere bir boya parası kadar para ödüyordunuz... Kale Grup'ta bunu ortadan kaldırdık. Binlerce renk, tamamı beyaz boya fiyatına tüketici ile buluştu. Biliyorsunuz ki Kıbrıs'taki günlük sıcaklık farkı nedeniyle dış cephelerde ultraviyole ışınlarına karşı dayanıklı ürünlerin kullanılması gerekiyor. Bu ihtiyaç doğrultusunda, uzun vadeli Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda Akrisil Quatro adlı bir sistem geliştirdik. Kıbrıs iklimine uygunluğunu Dubai de test ettik ve dış cephede 15 seneye varan solmazlık garantisi sağladık. Mat, yar mat ve ipek mat görünümlü olmak üzere üç farklı alternatif ile solmayan, dökülmeyen bir boya sunduk.
Şimdilik zirve noktası diyebiliriz, ancak her zaman daha iyisi için çalışıyoruz. İç cephe için de 2020 yılı itibariyle raflardaki yerini alacak olan sektörde ilk olacak birkaç ürünümüz var.
Bahsettiğim gibi, 1985 yılında bu yola çıktığımızda küçük bir kıvılcımdan yangınlar çıkarmak üzere, çocuksu bir heyecanla yola koyulduk. Yaptıklarımızla hiçbir zaman yetinmedik, her zaman daha iyisini hedefledik. Öyle ki her yeni güne dünün eksiklerini tespit ederek başladık. Zira biliyoruz ki Ar-Ge ve teknoloji geliştirme bir şirketin olmazsa olmazlarıdır. Yine Kıbrıs'ta bir ilki gerçekleştirerek sekiz mühendis çalıştırmak üzere Ar-Ge ve inovasyon merkezimizin temellerini attık. Şu an 200 civarı çalışanımızın 15'i kalite kontrol ve Ar-Ge'de çalışmakta, yeni Ar-Ge ve inovasyon merkezimizle bu sayı 28'e çıkacak. Bu merkezimizde boya, alçı, yapı kimyasallar, metal ürünlerle alakalı bir inovasyon geliştireceğiz. Bizler için bu, bitmeyen bir kalite arayışı, her zaman daha iyisini yapma isteğidir.
Evet, Kale Boya olarak kırdığımızı söyleyebilirim. 90'lı yıllarda takip eden bir firma iken şimdilerde takip edilen bir firma konumuna geldik. Tabii ki pazarda lider konumunda olmak çok güzel, ancak bu liderlik büyük sorumluluk ve beklentileri de beraberinde getiriyor. Bizler de sorumluluklarımızı bilerek, işimize dört elle sarılarak hedefe daha hızlı şekilde yürüyoruz.
Pek tabii, boya artık tüm binalar için bir makyaj malzemesi haline geldi. Çelik binalar için sentetik, selülozik boyalar, endüstriyel boyalar; fabrikalar için zemin boyaları, kolektör boyaları, endüstriyel, epoksi boyalar... Epoksi boyanın Kıbrıs'taki ilk üreticisiyiz, tüm çeşitlerini üretmekteyiz.
Temelden çatıya izolasyon gerektiren tüm ürünlerimiz mevcut. Zira Kale Boya'nın vizyonu temelden çatıya çözümler üretmek. Ancak bizler tamamlayıcı ürünler de üretiyoruz. Kıbrıs'ta ciddi bir enerji kaybı olduğunu gördük, bu sebeple beyaz köpük üretmek üzere Eps'den karbon takviyeli Kulepor tesisimizi kurduk. Günümüz koşullarında, Avrupa'da karbonlu iş yalıtım sistemleri çok revaçta; Kule Therm adıyla Kıbrıs'ta üretimine başladık. Bu sistemle İş kaybını ciddi anlamda ortadan kaldırdık.
11 tesisimizle inşaat grubunun %60'lık kısmını üretiyoruz. Bunun yanında üretemediğimiz ürünler için belli distribütörlüklerimiz mevcut. Örneğin, çimentomuzu Türkiye'den getirtip burada paketlemesini yapıyoruz. Ytong'un Kıbrıs distribütörüyüz. İhracat yaptığımız yurtdışı firmalarından seramik ithalatına başladık. Seramik ve vitrifiye alanında yeni bir marka yarattık. Uygun fiyatlarla hem seramik mağazaları hem de bayilerimiz aracılığıyla tüketiciyle buluşturuyoruz.
Lokal bir sanayide lokal bir üretici olarak kalmak istemiyoruz. Global bir pazarda güçlü bir oyuncu olmak istiyoruz. Çalışanlarımızla birlikte inanç ve azimle, Kıbrıs menşeili bir firmanın global sanayide söz sahibi olabileceğini kanıtlamak istiyoruz.
Kesinlikle, uygun fiyatlara edineceğiniz büyük tonajlarda ürünlerle ve uygun ödeme koşullarıyla gayet mümkün. Zira o zaman Avrupa pazarlarındaki firmalarla rekabet edebilirsiniz. Tabii dediğim gibi bu noktada inovasyon ve ürün geliştirme çok önemli; çünkü dünya piyasasında standart ürünlerle rekabet etmek kolay değildir. Ancak farklı teknolojilerde sıra dışı üretimlerle fark yarabilirsiniz.
Müşteri memnuniyeti konusunda oldukça hassasız. Bizler için satış öncesi ve satış sonrası hizmetin, lojistik hizmetlerinin iyi olması demek toplamda kalite demek. Hizmet kalitesi en az ürün kalitesi kadar önemlidir. Bu anlamda duygusal davranmamaya, hizmet sürecini profesyonellikle yönetmeye çalışıyoruz. Kuşkusuz ki bu hassasiyetimiz tercih edilmemize katkı sağlıyor.
İhracatta şu an Avrupa pazarını hedefledik. İngiltere, İrlanda, İtalya, Fransa hedeflerimiz arasında.
Kalite olarak geride değiliz, zaten hemen her standartta ürünümüz mevcut. Avrupa'da satılabilecek ürünlerin CE belgeli olması, önemli laboratuarlarda testten geçmesi gerekiyor. Avrupa'nın kendini bu anlamda aştığını söyleyebiliriz. Ancak bizim ürünlerimiz de en az onlarınki kadar iyi. Avrupa'da işçiliğin pahalı olması dolayısıyla fiyat dengesinde onlara nazaran daha iyi noktadayız. Genel olarak rekabet edebilir durumdayız.
Kıbrıs'ta sanayicilik çok zor, koşullar çetin. Enerjinin, Türkiye ve çevre ülkelere nazaran iş gücünün pahalı olması, firmaların alt yapısını oluşturamaması karşılaştığımız zorlukların başında geliyor. Kıbrıs'taki mevcut sanayicilikte deneme yanılma yoluyla ilerleme sağlandığını, kurumsallığa önem vermeyen firmaların belli bir süre sonra rekabete yenik düştüğünü görmekteyiz. Benim tavsiyem, adımların küçük atılması gerektiği yönünde, basamakların tek tek çıkılması hedeflenmeli. Bu sebepledir ki sanayicilik birkaç yılda olacak iş değildir, sanayiciliğin nesiller arası olması sağlanmalıdır. Sanayiciliğe hayatınızı adamalısınız, hayatını adayan nesilleriniz olmalı. Avrupa'da bu kültürle 5. kuşak olarak bayrağı devralmış meslektaşlarımız mevcut. Düşüncenizi şirketin kültürü, karakterinizi şirketinizin karakteri olarak konumlandırır, özveride bulunursanız sanayiciliği iyi bir noktaya taşımış olursunuz.